Haberler

Yazarlarımız

Image

TEMSEN 'li Olmak

Genel Başkan İlhami SARIÇAM
Image
Image

Sivil Toplum Örgütü Olarak TEM-SEN

Genel Sekreter Osman ŞAHİN

Basın Açıklamaları

Basın Açıklamaları
Basın Açıklamaları
Basın Açıklamaları
Basın Açıklamaları
Basın Açıklamaları
Basın Açıklamaları
Basın Açıklamaları

Hayatımızı derinden etkileyen bir deprem daha yaşadık. Yıkılan binalar, enkazların başında çaresizce bekleyen anneler, babalar, kardeşler; yürekleri ezen yardım çığlıkları; gözyaşlarını tutamayan, yollara düşen, yardım için seferber olan milyonlar; yıkıntılar arasında hayat kurtarmak için çırpınan insanlar, tükenen nefesler, kaybedilen yaşamlar… Beklenmedik zamanlarda ortaya çıkan umutlar, bir ses, bir hayat, tekbir ve kucaklaşan insanlar… 

  Millet olarak günlerdir ekran başındayız. Tüm televizyon kanalları ve sosyal medya paylaşımları deprem üzerinde yoğunlaştı. Herkes bir şeyler yapmak için çaba sarf ediyor.  Bu arada biz yetişkinleri bile duygusal açıdan sarsan bu acı durumun çocuklara etkisi ve yapılması gerekenler üzerinde bazı değerlendirmeler gördüm. Bu değerlendirmelerde, çocukların yaşanan bu felaketten olumsuz şekilde etkinlenmemesi için deprem haberlerinin ve depreme ilişkin görüntülerin çocuklara izletilmemesi öneriliyordu. Böylece çocukların bir travma yaşamalarının önüne geçileceği iddia ediliyordu. Bu yaklaşımı doğru bulmadığım için bir yazı kaleme alma gereği duydum.

Ülkemizde milyonlarca insanı perişan eden bir felaket yaşanırken, binlerce yurttaşımız hayatını kaybederken, on binlerce insan yaralı haldeyken, aynı ülkede yaşayan bir çocuğun bu olanların dışında tutulması doğru bir yaklaşım değildir.

Çocuklarımız bu ülkenin birer ferdidir. Ülkenin sevincine, hüznüne yetişkinlerle birlikte iştirak etmelidirler. Bir çocuğun enkazdan kurtarılma heyecanını yaşamalı, ailesini kaybetmiş çaresiz bir anne ile birlikte gözyaşı dökmelidirler. Orada üzerine kıyafet dahi giyemeden binalardan çıktığı için soğukta titreyenlerin üşümesini hissetmelidirler. Gece soğuğunda yakılan cılız ateşlerin dumanları adeta gözlerini yaşartmalı, yeri geldiğinde ölenlere, yaralılara ağlamalı, yeri geldiğinde milletimizle birlikte kurtuluş mucizelerine tanıklık ederek mutlu olmalıdırlar.

Memleket kan ağlarken , psikolojisi bozulmasın diye kendi odasına gönderip eğlenceli bilgisayar oyunları oynatılan çocuklar  bu milletin bir ferdi olabilirler mi? Büyüdükleri zaman böyle  bir felaket yaşanırsa felaketzedelerin durumu umurlarında olur mu? Maddi olarak onlara destek olurlar mı? Yardım etmek için oraya koşarlar mı? 
-Elbette hayır. Öyleyse çocukları koruma adına yapılan tavsiyelerin maksadı aştığı açıktır. 

Biz, çocuklarımızı iyi birer insan olarak yetiştirmeyi arzularız. İyi bilinmelidir ki hiçbir hüzün yaşamamış, kimseye acımamış, başkalarının sevincini paylaşmamış, başkaları için göz yaşı dökmemiş biri yeterince insan olamamıştır.

Anne babalar ne yapmalı?

Anne-babalar, çocuğun mizacına göre hareket etmelidir. Bir çocuk depremde yaşananlardan çok fazla etkileniyorsa böyle çocukların duygusal açıdan yıpranmaması için teskin edilmesi ve deprem görüntülerinden uzak tutulması doğrudur ancak bana göre büyük bir çoğunluğu teşkil eden depremi umursamayan
çocuklar için farklı tutum sergilemek gerekir.

Çocuğunuz,  depremi umursamıyorsa, orada yaşananlara üzülmüyorsa televizyonda gösterilen bir kurtarma operasyonunu izlemesi için onu siz çağırın. Gah enkazdan  çıkan çocuğun yerine kendini koysun. Gah onu kurtaran bir yardımseverin. Gah maddi yardımda bulunan bir hayırseverin. Kurtarılan bir bebeği, kavuşan anneyle çocuğu görüp  sevinsin. Ölüm haberlerini takip edip ölenlerin sayısı arttıkça hüzünlensin, bir yakını ölmüş gibi ağlasın.  Biz bunları yaparsak yavrularımız insanlaşır. Duygusal açıdan gelişir, kemale erer. Ancak o zaman iyi bir insan yetiştirmiş oluruz.  

Bir çocuk harçlığını depremzedelere yardım olarak gönderdi. 
Bir çocuk, “biz de oradan bir aileyi misafir edelim mi diye annesine sordu. 
Bir, çocuk en sevdiği oyuncağı, depremzede çocuklara gönderdi.
Bir çocuk, ben de büyüyünce böyle hayat kurtaracağım, dedi. 

Onlar durumun farkında olan çocuklardı. 
Kim böyle çocukları olsun istemez ki!   

(Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Yüce Allah’tan rahmet, yaralı olanlara acil şifalar diliyorum. Rabbim tüm felaketlerden milletimizi korusun. )

Doğan Ceylan
Eğitim Müfettişi

image

Öğrenme Ortamları

Öğrenme Ortamları
Öğrenme Ortamları
Öğrenme Ortamları
Öğrenme Ortamları
Öğrenme Ortamları
Öğrenme Ortamları

Güncel Haberler

Millî Eğitim Bakanlığı ve UNICEF iş birliğinde gerçekleştirilen "Gelişim ve Öğrenmenin Değerlendirmesi Üzerine Öğretmen Eğitimi" projesi kapsamında yaklaşık 190 bin öğretmene ulaşıldı. "Her çocuğu ...

Yayımladığı mesajda Bartın'ın Amasra ilçesindeki maden ocağında meydana gelen patlamada vefat eden vatandaşlara Allah'tan rahmet dileyen Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, "Bartınlı hemşehrilerimize, ...

Vefat Edenler

Merhum Himmet ÇAYLI, 01.04.1958 Isparta Gönen doğumlu. İlk ve ortaöğrenimini Gönen de tamamlayıp Gönen Öğretmen Okulundan 1976 yılında mezun olup ilk görev yeri Aydın ili Söke ilçesine ilkokul ...

Yayınlar

TPL_BACKTOTOP